Dünyanın unutulmuş köşelerinde gölgelerin fısıldadığı yıldızlarla kaplı gökyüzünün altında insanlık unutulmanın uçurumunda duruyor. Uzaylı gözleri karanlığı delip geçiyor, şüphelenmeyen bir av arıyor, varoluş tuvalinden kapılacak ruhları arıyor. Ancak bu kozmik tehdide karşı bir direniş ışığı parlıyor. Sen, nöbetçi, bu kırılgan dünyanın çobanı, nöbet tut. Duyularınız yaklaşan karanlığın yankılarıyla sızlıyor, bakışlarınız alacakaranlıkta kötü ışıkların titreşmesini, görünmeyen motorların haber veren uğultusunu tarıyor. Siz insan umudunun dokusundan örülmüş kalkan ve mızraksınız, koruyucu ve savunucusunuz. Cephaneliğiniz çelik ve ateşten değil, zeka ve bilgiden, kurnazlık ve dayanıklılıktan oluşabilir. Fısıltılı uyarıları, gizli güvenli limanları ve alarm ağlarını birbirine bağlayarak ihtiyat ağları örersiniz. Bir zamanlar yalnızca aletleri tutan elleri, uzaylı varlığının dalgalarını algılamak ve arkalarında bıraktıkları şifreli mesajları çözmek için eğitiyorsunuz. Gölgeler çöktüğünde kolay bir av değil, hazırlanmış bir dünya bulurlar. Gizli kapılar ardına kadar açılıyor ve aileleri yeraltı sığınaklarına sürüklüyor. Hilekarlık dolu siren şarkıları yalnızca sağır kulaklara ulaşır; onların cazibesi, uyarılarınızın fısıltılarıyla maskelenir. Ustalık ve çaresizlik sonucu hazırlanan tuzaklar, hiçbir şeyden haberi olmayan istilacıları tuzağa düşürerek kaçmak için değerli zaman kazandırır. Ancak mücadele yara almadan olmuyor. Sevdikleriniz göz açıp kapayıncaya kadar ortadan kaybolurken, bilinmeyenin ağzı tarafından yutulurken gözyaşları akıyor. Korku yüzlere yansıyor, gözlerindeki çelik kararlılığa karşı tüyler ürpertici bir karşı nokta. Ama yine de insanlık direniyor. Paylaşılan kederde, umutsuz iyilik hareketlerinde, lekeli gökyüzünün altında söylenen meydan okuyan şarkılarda ruhları herhangi bir yabancı gemiden daha parlak parlıyor. Sen, çoban, bu fırtınanın başında duruyorsun. Onların korkularının yükünü, umutlarının ağırlığını taşıyorsun ama asla yılmıyorsun. Karanlıkta bir işaret ışığı olan sesiniz onlara güçlerini, insan kalbinde yanan inatçı ateşi hatırlatıyor. Onlara şiddetle değil, cesaretle, kendi varoluşlarına duydukları şiddetli bir sevgiyle, herhangi bir uzaylı ateşinden daha sıcak yanan bir sevgiyle savaşmayı öğretiyorsunuz. İnsanlığın savaşı uzun, tehlikelerle ve belirsizliklerle dolu. Ama yıldızlar yandığı sürece, gözlerinde umut titrediği sürece sen, koruyucu, yerinizde duracaksınız. Çünkü evrenin korku ve meydan okuma iplikleriyle örülmüş dokusunda bir gerçek solmadan kalır: İnsanlığın ruhu bir kez tutuştu mu sönmeyecektir.
Kontrol tuşları:
Oyuncu 1: Yön Tuşları Hareket ve Boşluk Tuşları Ateş Et
Ücretsiz internet oyunları. Aksiyon oyunları, Strateji ve Savaş oyunları. Çocuk, Çizgi Film ve Giysi Giydirme oyunları, Barbie ve Moda oyunları, Futbol ve Maç oyunları, Macera oyunları, Yapboz oyunları
Gamedoz.com internet oyunları merkezinde, internet bağlantınız olduğu sürece online olarak ücretsiz oyunların keyfini sürün.
Oyun yorumları (0)
Bu Oyuna Yorum Yaz